İş hukuku alanında en çok karşılaştığımız davalar işçi alacaklarından kaynaklanan davalardır. İşçi alacaklarının başlıcaları; kıdem tazminatı alacağı, ihbar tazminatı alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı ile aylık ücret alacağıdır. Bunların yanında iş kazasından ya da meslek hastalıklarından kaynaklanan tazminat alacakları da ülkemizde iş mahkemelerini oldukça meşgul eden konulardır.
Kıdem Tazminatı: İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için, aynı iş yerinde yahut aynı işverene ait birden fazla iş yerinde asgari olarak bir yıl çalışmış olması gerekmektedir. Kıdem tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesinde iş akdinin kim tarafından feshedildiği önem arzetmemektedir.
İhbar Tazminatı: İş sözleşmesini feshetmek isteyen taraf, işçi yahut işveren olması fark etmeksizin karşı tarafa bu isteğini ihbarda bulunmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen taraf işçinin çalışma süresine göre değişen bir tazminat miktarını karşı tarafa ödemekle yükümlüdür. İşçinin çalışma süresi altı aydan az sürmüşse bildirim süresi iki hafta, altı aydan bir buçuk yıla kadarsa dört hafta, bir buçuk yıldan üç yıla kadarsa altı hafta ve üç yıldan fazla ise sekiz haftadır. Bildirimde bulunmakla yükümlü olmasına rağmen bildirimde bulunmayan taraf, belirtilen sürelere denk gelen bir tazminat ödemesi yapmakla yükümlüdür.
Yıllık İzin Ücreti: İşçi, iş yerinde deneme süresi de dahil olmak üzere en az bir yıl çalışmış ise yıllık izin ücreti alacağına hak kazanmaktadır.
Fazla Mesai Ücreti: İşçinin haftalık çalışma süresi en fazla 45 saattir. İşçi haftalık 45 saatten fazla çalışıyorsa, fazla mesai ücreti alacağına hak kazanır. Fazla mesai yapılan her bir saat için işçiye, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli fazlası tutarında ücret ödenmelidir. İş sözleşmesinde belirlenen çalışma saati haftalık 45 saatin altındaysa, işçinin haftalık 45 saate kadar çalışması fazla mesai olarak değil; fazla süreyle çalışma olarak değerlendirilecektir. İşçinin fazla sürelerle çalışması durumunda, işçiye her bir saat için normal saat başına düşen ücretin yüzde yirmibeş fazlası ödenmelidir.
Haftasonu ve Genel Tatil Ücreti Alacağı: İşveren, çalışılmayan hafta tatili günü için işçiye bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretini tam olarak ödemekle yükümlüdür. İşçinin kullanacağı doğum izni, cenaze izni, bir haftalık süre içerisinde kalmak şartıyla işveren tarafından verilen diğer izinler ile doktor tarafından verilen hastalık ya da dinlenme izinleri çalışma günü olarak hesap edilirler. Ayrıca kanunlarımızda ulusal bayram ve genel tatil olarak kabul edilen günlerde de, işçiye bir iş karşılığı olmaksızın bu günlerin ücreti işverence ödenmek zorundadır. İşçi bu günlerde çalışıyorsa, bu günler için ayrıca bir günlük ücreti de ödenecektir.
Ücret Alacağı: İşçinin işverene karşı iş görme borcu olması karşılığında, işverenin de işçiye ücret ödeme borcu mevcuttur. Ücret ödemesi en geç ayda bir yapılmalıdır. Ücreti, ödeme gününden itibaren 20 gün içerisinde ödenmeyen işçi iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabilir. Ücretin mücbir sebep yüzünden ödenememesi halinde işçi iş görme edimini yerine getirmekten kaçınamaz. İşçilerin bu sebeple iş görme edimini yerine getirmemesinden dolayı iş akitleri feshedilemez. İşçinin ödeme gününden 20 gün içerisinde ücretinin ödenmemesi durumunda, iş sözleşmesi işçi tarafından 6 gün içerisinde haklı sebeple feshedilebilir.
İş Kazası veya Meslek Hastalığı Sebebiyle Tazminat Alacağı: Maalesef ülkemizde işverenler tarafından işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında gerekli çalışmalar asgari seviyede yapılmaktadır. Buna bağlı olarak da iş kazaları ve meslek hastalıkları son yıllarda artış göstermektedir. MTM Hukuk ve Danışmanlık olarak, hak kazanmış olduğunuz maddi ve manevi tazminatları en kısa yoldan ve eksiksiz tahsil edebilmek amacıyla gerekli çalışmaları yapıyor ve araştırmalarımıza kaynaklarımızı genişleterek devam ediyoruz.
İŞÇİ ALACAKLARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK
İş Kanunu’nda yeni yapılan düzenlemeye göre, 01.01.2018 tarihinden itibaren açılacak işçi alacağı davalarında arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir. Dava açılırken arabulucuya başvurulduğuna ve uzlaşma sağlanamadığına dair son tutanak dava dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulmak zorundadır. Sunulmadığı takdirde mahkemece davacı tarafa son tutanağın sunulması için bir hafta kesin süre verilecek, bu sürede de son tutanağın sunulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilecektir. Yapılan düzenlemede, iş kazası veya meslek hastalığı kaynaklı maddi-manevi tazminat ile bunlarla ilgili rücu davaları zorunlu arabulucuk kapsamı dışında bırakılmıştır. Söz konusu davalarda arabulucuya başvuru zorunluluğu olmaksızın dava açılabilecektir. MTM Hukuk ve Danışmanlık olarak, müvekkillerimize zorunlu arabuluculuğa başvuru aşamasında da hizmet vermekteyiz. Arabulucuk süresince müvekkillerimiz en iyi şekilde temsil edilerek, hakları tarafımızca gözetilecek ve arabulucuk faaliyeti bu hususlar göz önünde bulundurularak devam ettirilecektir.